20 yaşındaki Yalovalı Arda Kuzey Keskin, 2025 YKS’de 112.000’inci olarak hukuk fakültesi tercih hakkını elde etmişken, YÖK’ün barajı değiştirerek tercih hakkını kaybetmesine karşı Danıştay’a açtığı dava, öğrencilerin hakları ve eğitimde adalet üzerine ülke çapında tartışmaları tetikleyerek genç bir adayın adalet arayışının önemini vurguladı.
Türkiye’nin Genç Avukat Adayı: Arda Kuzey Keskin’in YÖK’e Açtığı Dava Eğitimde Adaleti Söktü
Türkiye’nin eğitim haritasını yeniden şekillendiren, genç bir hukuk öğrencisinin cesur hamlesi, 2025 yılı Yükseköğretim Kurumu Sınavı (YKS) sürecinde adeta bir vuruş gibi geldi. Yalova’da doğan ve babası da avukat olan 20 yaşındaki Arda Kuzey Keskin, sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından, YÖK’ün 125 bin barajını getirmesiyle hayal kırıklığına uğradı ve Yükseköğretim Kurulu’na karşı açtığı dava, sadece kendi adalet arayışını değil, ülke genelinde binlerce öğrencinin umudunu da aydınlattı. Bu sıra dışı hikaye, adalet arayışının gücünü ve gençlerin eğitim haklarını savunma cesaretini bir kez daha gözler önüne serdi.
Sınav Barajı Kararındaki Anormal Değişiklik: Arda’nın Dava Açma Motivasyonu
2005 yılında doğan Arda Kuzey Keskin, babası Avukat Kaan Keskin’in desteğiyle YKS’ye hazırlanırken, hukuk alanındaki tutkusunu pekiştirmeyi hedefliyordu. Ancak, YKS sonuçlarının açıklanmasından hemen sonra YÖK’ün barajı 125 bin’den 100 bine düşürmesi, genç adayın planlarını altüst etti. Bu ani ve beklenmedik karar, genç adayın savunma stratejisini şekillendiren temel faktördü. Düşüncesi, sınav sonuçlarının açıklandıktan sonra alınan bu kararın, adil olmadığını ve hak arayışını engellediğini hissetti.
Danıştay’a Yönelik Cesur Dava: “Raki Kökleri Girmemişken”
Yeterli puanı almış olmasına rağmen tercih hakkını kaybetmesi üzerine Arda Kuzey Keskin, YÖK’ün kararını hukuki zeminde değerlendirmek için Danıştay’a dava açtı. Bu önemli adım, adayın hukuki bilgi ve becerilerinin yanı sıra, adalete olan inancını da ortaya koyuyordu. Genç aday, dava sürecinde, kararın “geriye dönük, keyfi ve hukuka aykırı” olduğunu savunarak, YÖK’ün kararının eğitim hakkını ve hukukun üstünlüğünü ihlal ettiğini vurguladı. Bu hamle, dava sürecinde büyük bir fark yaratırken, adayın kararlılığını da gösteriyordu.
Mahkeme Kararı: YÖK’ün Baraj Değişikliği İptal Edildi
Danıştay’da açılan davada verilen karar, öğrenci camiasında büyük bir sevinçle karşılandı. Mahkeme, YÖK’ün barajı getirme kararını iptal etti ve sınav öncesi açıklanan 125 bin barajının geçerli olduğunu ilan etti. Bu önemli vittoria, Arda’nın hukuk fakültesine giriş hakkını geri kazanmasını sağlarken, aynı zamanda YÖK’ün keyfi kararlarının hukuki sınırlar içinde değerlendirilmesi gerektiğini bir kez daha gösterdi.
Arda Kuzey Keskin’in Hikayesi, Eğitimde Adaletin Söktüğü Bir Dönüm Noktası Oldu
Arda Kuzey Keskin’in bu davası, Türkiye’de eğitimde adaletin ne kadar önemli olduğunu ve gençlerin haklarını savunma cesaretinin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Sınav politikalarının şeffaflığı, öğrencilerin hakları ve eğitimde adalet kavramları üzerine ülke genelinde tartışmalar başladı. Hukuk çevreleri ve eğitim uzmanları, bu davayı “emsal teşkil edecek bir örnek” olarak değerlendirerek, gençlerin adalete olan inancını ve hukukun üstünlüğüne olan bağlılığını övdüler.
Olayın Temel Verileri: Arda’nın Yükselişi ve Kararlarının Detayları
- Doğum Yılı: 2005
- Yaşı: 20
- Memleketi: Yalova
- Sınav Sıralaması: 112.000
- Baraj Değişikliği Öncesi Tercih Hakkı: Var
- Baraj Değişikliği Sonrası Tercih Hakkı: Kaybedildi
- Dava Sonucu: Baraj İptal Edildi, Tercih Hakkı Geri Geldi
Sektördeki Tartışmalar ve Uluslararası Boyutları
Arda’nın davası, sadece Türkiye’de değil, uluslararası arenada da dikkat çekti. Eğitimde adalet, öğrenci hakları ve hukukun üstünlüğünün korunması gibi konular, ulusal ve uluslararası platformlarda tartışılmaya başlandı. Bu durum, Türkiye’nin eğitim sistemindeki reform çalışmalarına da katkı sağladı.
Arda’nın Zaferi, Eğitimde Adaletin Söktüğü Bir Dönüm Noktası Olacak mı?
Arda Kuzey Keskin’in hikayesi, gelecekte eğitimde adaletin sağlanması ve öğrenciler için daha şeffaf ve adil süreçlerin oluşturulması için bir ilham kaynağı olacak gibi. Genç adayın cesareti, aynı zamanda daha fazla öğrencinin hukuki haklarını savunmasına ve eğitimde adaletin sağlanması için mücadele etmesine de öncü olabilir.