Arda Güler’in Persil reklamında yer alması, hem futbolseverleri hem de insan hakları konusunda hassasiyet gösteren kesimleri derinden sarstı. Reklamdan ziyade bir duruş tartışması haline gelen bu olay, genç futbolcunun kariyerine nasıl etki edecek bilinmez, ancak bir gerçek var: Sessizlik bazen tarafsızlık değil, tercih olarak görülür.
Arda Güler'in Persil Reklamı Gündemi Sarstı
Milli futbolcu Arda Güler, bu kez futbol yeteneğiyle değil, bir reklam anlaşmasıyla Türkiye’nin gündemine oturdu. İsrail ile ticari ilişkileri bulunan Henkel firmasına ait temizlik markası Persil’in reklam yüzü olması, özellikle Filistin’de yaşanan trajedilere duyarlılığı olan kesimlerce büyük tepkiyle karşılandı.
Güler’in, annesiyle birlikte kamera karşısına geçtiği reklam görselleri sosyal medyada hızla yayılırken, kullanıcılar “Biz ona şehadet parmağıyla inandık, Persil’le değil” gibi sert ifadelerle tepkilerini dile getirdi.
Gazze İçin Sessizlik, Reklamla Bozuldu
Arda Güler’in sessizliği, Filistin meselesine duyarlılığıyla bilinen kamuoyunda daha önce de tartışma yaratmıştı. Gazze’de binlerce masumun yaşamını yitirdiği süreçte hiçbir paylaşımda bulunmayan genç yıldızın, şimdi İsrail destekçisi olarak bilinen bir marka ile iş birliği yapması, tepkileri daha da büyüttü.
Sosyal medya kullanıcıları bu durumu “duyarsızlık değil, doğrudan iş birliği” olarak nitelendirdi.
Henkel ve İsrail İlişkisi: Reklamdan Fazlası
Persil markasının bağlı olduğu Henkel Grubu, yalnızca ev temizlik ürünleri üreticisi değil; aynı zamanda İsrail İnovasyon Otoritesi ile ortak teknoloji yatırımlarına sahip bir şirket.
Uzmanlara göre bu yatırımlar, İsrail’in askeri sistemleri ve istihbarat teknolojilerinin geliştirilmesinde doğrudan rol oynayabiliyor. Bu bağlamda Henkel’in, dolaylı yoldan da olsa işgalin ve katliamların finansal destekçilerinden biri olduğu iddia ediliyor.
Dolayısıyla Arda Güler’in bu markayla iş birliği yapması, basit bir reklam anlaşmasından çok daha fazlası olarak değerlendiriliyor.
“Bizim Çocuk” İmajı Sarsıldı
Türkiye’de uzun zamandır “ahlaklı ve duyarlı sporcu” imajıyla sevilen Arda Güler’in bu tercihi, halkın gözünde ciddi bir güven kaybı oluşturdu. Boynunda madalya ve elinde Kur’an-ı Kerim ile verdiği pozlar hafızalardayken, Persil reklamında annesiyle birlikte yer alması çelişki olarak yorumlandı.
Sosyal medyada “Şehadet parmağını kaldıran çocuk, şimdi siyonizmin markasına yüz oldu” gibi sert söylemler dikkat çekti.
Halktan Tepki: Duruş Bekleniyordu, Reklam Geldi
Kamuoyu, genç sporculardan sadece başarı değil, aynı zamanda vicdani ve ahlaki duruş da bekliyor. Arda Güler’in bu beklentilere aykırı şekilde bir reklam kampanyasında yer alması, birçok kişide hayal kırıklığı yarattı.
Gazze’de yaşanan trajediye dair tek bir kelime etmeyen bir sporcunun, o trajedinin dolaylı destekçisi bir şirketin temsilcisi olması, yalnızca “tercih” olarak değil, ahlaki bir sorun olarak değerlendirildi.