**Ayşe Barım, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili yargılandığı davada mahkeme tarafından adli kontrol şartları – yurt dışı yasağı ve ev hapsi – ile birlikte tahliye kararı aldı. Sanatçıların eylemlere katılımını yönlendirdiği ve olayların planlanmasında rol oynadığı suçlamalarıyla uzun süredir tutuklu olan Barım, tanık dinlemeleri ve mahkeme heyetinin kararının ardından cezaevinden çıktı. Bu gelişme, Gezi Parkı olaylarının sosyal ve politik boyutuna dikkatleri yeniden çekecek.**
Ayşe Barım’ın Tahliyesi: Gezi Parkı İddialarıyla Yargılanan Menajerin Kaderi Belirlendi
Türkiye adliyesi, dün akşam saatlerinde, uzun süredir devam eden bir yargılama sürecinde önemli bir dönüm noktasıyla karşı karşıya kaldı. Gezi Parkı olaylarında önemli isimlerin eylemlere katılımını sağlama çabaları ve olayların planlamacı rolünün kendisine ait olduğu yönündeki iddialarla 30 yıla varan hapis cezası istemiyle tutuklu bulunan menajer Ayşe Barım’ın akıbeti nihayet belirlendi. Mahkeme heyetinin aldığı kritik kararla Barım, adli kontrol şartlarına bağlanarak cezaevinden çıktı. Bu gelişme, Türkiye’nin son dönemde yaşadığı siyasi ve sosyal olayların yargılandaki etkilerini gözler önüne sererken, hukukun etkinliğine dair tartışmaları da yeniden alevlendirdi.
Mahkeme Heyetinin Kararı: Adli Kontrol ve Kısıtlamalar
1 Ekim 2025 Çarşamba günü yapılan duruşmada, yargılanan Ayşe Barım hakkında önemli bir ilerleme kaydedildi. Uzun süren tanık dinlemeleri ve yapılan beyanların ardından mahkeme heyeti, Barım’ın tutuklu yargılanmasına son verdi. Ancak bu karar, Barım’ın serbest bırakılmasının tam karşılığı değildi. Mahkeme, Barım’a ev hapsi ve yurt dışı yasağı gibi adli kontrol şartlarını uygulayarak, yeniden suç işlemeyeceğine dair güvence talep etti. Bu, Barım’ın yargı sürecinin tamamen sona ermesi anlamına gelmese de, onun için önemli bir özgürlük adımını temsil ediyordu.
Duruşmada Dinlenen Tanıklar: Eylemlere Katılım ve Planlama İddiaları
Mahkeme heyetinin dikkatini çeken en önemli noktalar arasında, duruşmada tanık olarak dinlenen isimlerin ifadeleri yer aldı. Özellikle oyuncu Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Mehmet Günsur, Dolunay Soysert, Nejat İşler, Nehir Erdoğan, Hümeyra Adak, Rıza Kocaoğlu, Selma Ergeç, Şükran Ovalı, Zafer Algöz gibi isimlerin ifadeleri, Gezi Parkı eylemlerinin planlanmasında Barım’ın rolü ve eylemlere katılımını sağlama çabalarıyla ilgili önemli ipuçları sundu. Bu tanıkların ifadeleri, Barım’a karşı öne sürülen suçlamaların gerçekliği hakkında da çeşitli soruları beraberinde getirdi.
Ayrıca, tanık olarak dinlenen gazeteci Enver Aysever’in, Barım’ın eylemlere katılımını sağlama çabalarıyla ilgili değerlendirmeleri de duruşmada büyük dikkatle takip edildi. Bu isimlerin ifadeleri, hukuki süreçte önemli bir rol oynarken, Barım’ın suçlu olup olmadığı ve yargılanma sürecinin nasıl ilerleyeceğine dair çeşitli olasılıkları da işaret ediyor.
Adli Kontrol Şartları ve Gelecek Adımlar
Barım’ın tahliyesi, adli kontrol şartlarıyla birlikte gerçekleşti. Bu, onun serbestçe hareket edebileceği anlamına gelmese de, yeniden hapse girmeden yakalanma riskini azaltmayı hedefliyor. Yurt dışına çıkış yasağı ve ev hapsi gibi kısıtlamalar, Barım’ın yaşam tarzını ve sosyal çevresini önemli ölçüde etkileyecek.
Geçtiğimiz günlerde başlayan bu yargılama süreci, Türkiye’nin siyasi ve sosyal dinamiklerini yansıtan önemli bir örnek teşkil ediyor. Barım’ın akıbeti, hukukun etkinliğine, adil yargılanmaya ve ifade özgürlüğüne dair tartışmaları yeniden gündeme getirirken, aynı zamanda Türkiye’nin geleceği için de önemli dersler içerebilir. Bu yargılama sürecinin devamında, mahkeme heyetinin aldığı kararlar ve tanıkların ifadeleri, Barım’ın suçlu olup olmadığı ve yargılanma sürecinin nasıl ilerleyeceğine dair önemli ipuçları sunmaya devam edecek. Gelecekte, bu yargılama sürecinin benzer vakalar için bir referans noktası oluşturup oluşturamayacağı da merak konusu.
