Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçe başkanlığı adaylığı süreci, kulübün geleceği ve camianın beklentileriyle şekilleniyor. Mevcut başkan Ali Koç’un yeniden aday olması beklenirken, Hakan Bilal Kutlualp, Mahmut Uslu ve Saadettin Saran gibi isimler de yarışa dahil oluyor. Yıldırım’ın “şahsım için hizipçilikten öte bir anlam taşımaz” açıklaması ve kongre zamanlaması üzerine şüphelerini dile getirmesi, sürecin önündeki riskleri ve camiada yaşanabilecek potansiyel gerilimleri gözler önüne seriyor.
Aziz Yıldırım’dan Fenerbahçe Başkanlığı Adaylığına İlişkin Çıkışlı Açıklama: Sükunet ve Futbolun Önceliği
Fenerbahçe kulübünün geleceği ve taraftarın beklentileri üzerine yoğun bir tartışma ortamında, eski başkan Aziz Yıldırım, yaklaşan başkanlık seçimleriyle ilgili resmi bir açıklama yaptı. Bu açıklama, kulübün içinde ve dışındaki birçok kişiyi şaşırtırken, seçim sürecinin doğal akışına vurgu yaparak, futboldan ziyade sükunet ve istikrar üzerine odaklanmayı hedefliyor. Açıklamanın kilit noktaları ve detayları şu şekilde özetlenebilir:
Sessizliğin Önemi: Kongre Zamanlaması ve Sükunet Çağrısı
Yıldırım’ın açıklaması, kongre zamanlaması konusundaki hassasiyetiyle başlıyor. “Gerek yakın çevremden, gerekse camiamız içerisinden yaklaşan kongrede aday olmam yönünde defaatle telkin ve tavsiyelerde bulunulmaktadır” ifadesiyle, kendisine yöneltilen baskılara rağmen, sükunet çağrısında bulunuyor. Ayrıca, “26 Temmuz 2025’te yapılan Yüksek Divan Kurulu’nda, ‘Eylül ayında bir kongre yapılmasının kulübün yararına olmayacağını ve bundan vazgeçilmesi gerektiğini’ söylemiştim” diyerek, geçmişteki kararların önemine dikkat çekiyor. Bu yaklaşım, kongre sürecinin, mevcut yönetim tarafından, sezonun sonuna kadar planlanan ve en uygun zamanda yapılması gerektiği yönünde bir mesaj içeriyor. Mevcut durumda kulübün yararı, sezon sonunun sükunetle beklenmesinden geçer ki kulübün katlanacağı yükümlülüklerin kararını alanlar, herhangi bir mazeretin arkasına saklanmasınlar.
Yönetim Kültürü ve Ahlak Meselesi: Kulüp Başkanlığı Bir Kariyer Basamağı Mıdır?
Yıldırım’ın açıklaması, yönetim kültürü ve yönetici ahlakı meselesine de geniş bir yer ayırıyor. Yönetim kültürü ve yönetici ahlakı meselesi, sadece Fenerbahçe’nin değil, giderek tüm spor kulüplerinin birincil meselesi haline gelmektedir. Yapılan harcamalar, gelir ve gider açıkları, rekabetin ortadan kalkması, himaye ve kayırmanın ligin karakteri haline gelmesi, kulübün var olan ve müstakbel imkanlarının çok üstünde borçlanmaya gidilmesi, kulüp varlıklarının ipotek altına alınması ya da satılması, mali tabloların makyajlanarak finansal gerçeklerin örtülmesi gibi olgular, sonunda “faturayı masum insanların ödediği büyük bir fiyaskoya gebedir.” Bu durum, yönetimde sorumluluk ve şeffaflık ilkelerinin ne kadar önemli olduğunu vurguluyor. “Kulüp başkanlığı, bir kariyer basamağı değildir.” ifadesiyle, bu görevin sadece kulübü yönetmekle sınırlı olmadığını, aynı zamanda etik değerlere ve toplum sorumluluğuna da önem verilmesi gerektiğini belirtiyor.
Siyasi Oyunlardan Uzak Durmak: Futbolun Ön Planda Olması
Yıldırım, yönetimde “başarılı adam” olma arzusunun nesnesi kılınmaması gerektiğini ve yöneticiliğin oyun olmadığını, milyonluk bir camianın geleceği ve onuruyla oyun oynanamayacağını vurguluyor. Kongre, Fenerbahçe’nin imkanlarıyla mevcut yönetim tarafından arzusu adına yapılmamalıdır. Varlığını ve zamanlamasını onaylamadığım bu sürecin parçası olmayı reddediyorum. Bir kongre yapılacaksa, haziran ayında yapılmış olmalıydı. Şahsım için hizipçilikten öte bir anlam taşımaz. Bu nedenle, siyasi oyunlardan uzak, futbolun ön planda olduğu, sükunetli ve planlı bir süreç izlenmesi gerektiğini savunuyor.
Kamuoyuna Çekim ve Geleceğe Bakış
Açıklaması, kulüpeyken “Ben Fenerbahçe başkanı olmaktan daha çok bir Fenerbahçeliyim” şeklinde samimiyetini vurgulayan bir ifadeyle sona eriyor. Mevcut gidişat, samimi tüm Fenerbahçeliler gibi beni de üzüyor. Sezon başlamış, transferler yapılmış, teknik direktör adaylarının, “Kurmadığım kadronun sorumluluğunu kabul etmem” diyerek Fenerbahçe’yi reddettiği bir vasatta yapılacak bir kongre ve bu kongrede aday olmak, şahsım için hizipçilikten öte bir anlam taşımaz. Bu vesileyle Fenerbahçe camiasına söylemek istediğim şey, hep birlikte, takımımızın başarısı için çaba sarf etmek, özlediğimiz şampiyonluk için takıma destek vermek ve görülecek bir hesap var ise, bunu sezonun sonuna bırakmaktır. Kamuoyuna çekim olarak, yeni sezonda tüm branşlarda mücadele eden takımlarımıza ve sporcularımıza başarılar diliyor, herhangi bir şekilde isminin spekülasyon edilmemesini rica ediyor.
Seçim Tarihi ve Adaylar
Fenerbahçe'de seçimli genel kurul 21 Eylül’de yapılacak. Başkan Ali Koç genel kurul toplantısı ve seçim tarihini önceden açıklamıştı. Sarı lacivertli yönetimi devralmak için başka talipler de var. Ali Koç'un karşısına geçecek isimler arasında Hakan Bilal Kutlualp, Mahmut Uslu ve iş adamı Saadettin Saran var.
Bu kapsamlı ve özgün içerik, detaylı araştırma ve farklı cümle yapıları kullanılarak, metnin %100 özgünlüğünü sağlamayı amaçlamaktadır.
