Son Dakika Tokat Haberler DeFacto’da toplu işten çıkarma: Genel merkezde 450 işçi işten atıldı!

DeFacto’da toplu işten çıkarma: Genel merkezde 450 işçi işten atıldı!

Haber Merkezi
Haber Merkezi Editör
Yayınlanma
Güncellenme
DeFacto’da toplu işten çıkarma: Genel merkezde 450 işçi işten atıldı!

Türkiye’nin önde gelen hazır giyim markası DeFacto’da yaşanan büyük personel düzeltmeleri, şirketin genel merkezde ve depolarında çalışan 450 personelin işine son vermesiyle dikkat çekiyor. Yakın zamanda 200’den fazla çalışanın işten çıkarılmasının ardından şimdi de bu ani hamle, özellikle uzaktan çalışma düzenlemelerine bağlı olarak tetiklenen işten çıkarmaların ardında yatan stratejileri sorgulatıyor. Engelli çalışanların da listede yer alması ve sendikalaşma çabalarının engellenmesi gibi iddialar, şirketin insan kaynakları politikalarının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini gösteriyor.

DeFacto’da Büyük İnsan Kaynakları Darbesi: 450 Personelin İşine Son, Sendikalaşma Çabaları Bastırılıyor

Türkiye’nin önde gelen ve uluslararası pazarda da adını duyurmuş hazır giyim markalarından DeFacto, son dönemde yaptığı ani ve büyük çaplı personel seyreltmesiyle dikkatleri üzerine çekti. Şirketin genel merkezindeki ve depolardaki yüzlerce çalışanın işine son vermesi, sektörde ve işçi çevrelerinde geniş yankı uyandırdı. Bu ani hamlenin ardında yatan nedenler, işten çıkarmaların yalnızca ekonomik zorluklardan değil, aynı zamanda stratejik ve işçi haklarıyla ilgili hassas kaygıları da barındırıyor. Bu detaylı analizde, DeFacto’nun insan kaynakları politikalarındaki değişimler, işten çıkarmaların ardındaki olası motivasyonlar ve işçi sendikaları tarafından başlatılan karşı önlemler ve hukuki süreçler incelenecektir.

Krizin Kökleri: Uzaktan Çalışma Politikası ve Esneklik Talepleri

DeFacto’nun iş gücü yapısında meydana gelen bu radikal değişikliklerin temelinde, son dönemde değişen çalışma koşulları ve çalışanların beklentileri yatmaktadır. Şirket, Haziran ayında, işçilerine haftada üç gün ofise gelme imkanı sunarak, uzaktan çalışma modelini benimsemişti. Ancak Eylül ayında, bu politikayı gözden geçirerek, çalışma gün sayısını haftada beş güne çıkardığını duyurdu. Bu beklenmedik değişiklik, çalışanların mevcut yaşam planlarını olumsuz etkileyerek, iş gücü yapısında bir ani gerginliğe neden oldu. Çalışanlar, "bir akşam ansızın gelen bir telefonla" işten çıkarıldıklarını belirterek, bu durumun hem ani hem de planlama yapma özgürlüklerini kısıtladığını ifade ettiler. Bu durum, şirketin çalışanlarıyla arasına yeni bir duvar örmesi olarak yorumlandı.

Güvenlik Önlemleri ve Bastırılan Sendikalaşma Çabaları

İşten çıkarılan çalışanların ifadelerine göre, toplu işten çıkarmaların yapıldığı günlerde DeFacto genel merkezinde olağanüstü güvenlik önlemleri alındı. Şirket, çalışan güvenliğinin yanı sıra, dışarıdan özel güvenlik firması tarafından görevlendirilmiş personelle desteklendi. Bu durum, şirketin, işçi örgütlenme potansiyelini bastırma stratejisi olduğunu gösteriyor. İddiaya göre, çalışanların ofis katlarına çıkması engellendi, arkadaşlarıyla vedalaşmaları bile sınırlandırıldı. Bahkan, bahçede üçten fazla kişinin bir araya gelmesine müsaade edilmedi. Bu aşırılıklar, şirketin, çalışanların örgütlenme çabalarını etkisiz hale getirme amacını açıkça ortaya koymaktadır. Bu stratejik hamle, DeFacto'nun, işçi haklarına saygısız ve otoriter bir yaklaşım sergilediği şeklinde değerlendiriliyor.

Sendikalaşma ve Hukuki Mücadeleler

DeFacto’daki iş sözleşmesinde yer alan bir madde, sendikal faaliyetleri tek taraflı fesih sebebi olarak tanımlamaktadır. Ancak, şirkette şu anda herhangi bir sendikal örgütlenme bulunmamasına rağmen, işten çıkarılan çalışanlar, WhatsApp grupları üzerinden iletişime geçerek, ortak hareket etme ve hukuki mücadeleler başlatma sürecine dahil oldular. Bu durum, DeFacto’da işçi haklarına dair farkındalığın arttığını ve işçilerin birlikte hareket etme iradesinin güçlü olduğunu gösteriyor. İşten çıkarılan çalışanlar, toplu işe iade davası açmaya hazırlanırken, hukuki süreci yönetecek olan avukatlar, usulsüzlük ve ayrımcılık iddiaları üzerinde duracaklarını ifade ettiler. Özellikle, engelli çalışanların da işten çıkarılmasının, şirketin insan kaynakları politikasında bir adaletsizlik oluşturduğu vurgulanıyor.

Engelli Çalışanların İşten Çıkarılması ve Ayrımcılık İddiaları

Şirket tarafından işten çıkarılanlar arasında engelli kadrosunda çalışan personelin de yer aldığı öğrenildi. Bu durum, şirketin insan kaynakları politikasında bir ayrımcılık uyguladığı iddialarını güçlendirdi. Bir avukat tarafından yapılan açıklamada, “Engelli çalışanlar dahi bu şekilde işten çıkarıldı. Üstelik bazı yöneticilerin akrabalarının veya yakın çevresinin bu süreçten etkilenmediği iddiaları var. Tüm detayları araştıracağız ve gerekli yargı sürecini başlatacağız” ifadeleri dikkat çekti. Bu türden ayrımcılık iddiaları, DeFacto’nun, işçi haklarına saygısız ve adil olmayan bir politikayı benimsediği şeklinde yorumlanmaktadır.

Sosyal Medya Tepkileri ve Kamuoyu Baskısı

DeFacto’nun bu ani ve tartışmalı insan kaynakları uygulamaları, sosyal medyada da geniş yankı uyandırdı. Birçok çalışan ve çalışanların tanıdıkları, DeFacto’nun insan kaynakları politikasının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ifade ederek, şirkete yönelik yoğun bir tepki gösterdi. Sosyal medyada yapılan paylaşımlar ve yorumlar, DeFacto’nun kamuoyunda olumsuz bir imaj çizmesine neden oldu. Bu durum, şirketin, kamuoyu baskısını en aza indirme konusunda aciliyetle hareket etmesi gerektiğini gösteriyor.

Sonuç: DeFacto’nun İnsan Kaynakları Politikası Kritik Bir Kritik Noktada

DeFacto’daki büyük personel seyreltmesi, şirketin insan kaynakları politikası, işçi hakları, sendikalaşma çabaları ve kamuoyu baskısı gibi birçok açıdan kritik bir noktaya işaret etmektedir. Şirketin, bu durumu nasıl yöneteceğine dair kararları, hem çalışanlar hem de sektör genelinde önemli bir etki yaratacaktır. Özellikle, DeFacto'nun, daha önce yaptığı planları ve politikaları sorgulanırken, bu durumun gelecekteki iş gücü stratejileri ve rekabet avantajları üzerinde de uzun vadeli etkileri olacaktır.