Son Dakika Tokat Haberler Ekrem İmamoğlu Çıktı mı? Hâlâ Tutuklu Mu? Son Durum Ne?

Ekrem İmamoğlu Çıktı mı? Hâlâ Tutuklu Mu? Son Durum Ne?

Ekrem İmamoğlu, 23 Mart 2025’te “suç örgütü kurmak”, “ihaleye fesat karıştırmak” ve “rüşvet almak” suçlamalarıyla tutuklandığından bu yana Marmara Cezaevi’nde tutuluyor; serbest kalıp kalmayacağı ise hâlâ belirsizliğini koruyor.

Ekrem İmamoğlu’nun Tutukluluk Durumu

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında 23 Mart 2025’te tutuklandı ve İstanbul Marmara Cezaevi’ne sevk edildi. Savcılığın hazırladığı iddianamede, İmamoğlu’nun “suç örgütü yöneticiliği”, “ihaleye fesat karıştırma” ve “rüşvet alma” gibi ciddi suçlamalarla karşı karşıya olduğu belirtildi. Bu suçlamalarla ilgili deliller arasında HTS kayıtları, mali denetim raporları ve 20’yi aşkın tanık ifadesi bulunuyor. Mahkeme, savcılığın tutuklama talebini haklı bularak İmamoğlu’nun tutukluluk halini devam ettirme kararı verdi.

Soruşturmanın Kapsamı ve İddialar

Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma, İBB ve iştirak şirketlerinin medya, kültür ve altyapı ihalelerinde usulsüzlük iddialarına dayanıyor. İddianamede, “gizli kasa” ifadeleriyle anılan yöntemle gelir elde edildiği, iş insanlarının baskı altında bırakıldığı ve kamu zararına ihale süreçleri oluşturulduğu öne sürülüyor. Müfettiş raporları, sahte fatura düzenlemeleri ve muvazaalı sözleşmelere dair tespitler içeriyor.

Hakimlik Kararları ve Gerekçeler

Nöbetçi sulh ceza hakimliği, savcılığın sevk yazısındaki “örgüt lideri olmak”, “diğer yöneticiler üzerinde mutlak denetim kurmak” ve “haksız kazanç elde etmek” açıklamalarını dikkate aldı. Hakim, tutuklamanın ölçülülük ve kamu güvenliği gerekçeleriyle zorunlu olduğu kanaatine vararak İmamoğlu’nun serbest kalma talebini reddetti. Tutukluluk kararında, kaçma riski, delil karartma ihtimali ve suçun işleniş biçimi öne çıkan etkenler arasında sayıldı.

Cezaevi Koşulları ve Görüşmeler

Marmara Cezaevi’nde kalan İmamoğlu, diğer mahkûmlardan ayrı bir blokta tutuluyor. Avukatlarıyla haftada bir görüşme hakkı bulunuyor; bu görüşmeler sırasında müvekkillerinin sağlık ve moral durumunu rapor ediyorlar. Ailesi ve çalışma arkadaşları, şehir dışından cezaevi ziyaretlerine düzenli biçimde katılıyor.

Duruşma ve İtiraz Süreci

İmamoğlu’nun ilk duruşması 24 Nisan 2025’te gerçekleştirildi. Bu duruşmada iddianamenin niteliği, delil sunumu ve ek bilirkişi raporlarına yönelik talepler ele alındı. Mahkeme, ek delil incelemesi için süre vererek sonraki duruşmayı erteledi. Avukatlar, tutukluluğun kaldırılması için itiraz başvurusunda bulundu; bu başvuru, 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde değerlendiriliyor. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hazırlıkları da sürüyor.

Siyasi ve Toplumsal Tepkiler

İmamoğlu’nun tutuklanması, başta İstanbul olmak üzere pek çok ilde protestolara yol açtı. On binlerce kişi “Adalet İstiyoruz” sloganlarıyla sokağa çıktı. CHP ve muhalefet partileri tutuklamayı “siyasi operasyon” olarak nitelendirip TBMM’de araştırma önergesi sundu. Avrupa Parlamentosu, İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Birleşmiş Milletler de yargı sürecini yakından takip ediyor, adil yargılama çağrısı yapıyor.

Uluslararası Boyut ve Kamuoyuna Yansımalar

AB ve ABD, Türkiye’deki hukuk devleti standartlarına vurgu yaparak yargı bağımsızlığının önemini vurguladı. Bazı uluslararası finans kuruluşları, belirsizlik ortamına rağmen İstanbul projelerinin aksamaması için teminat istedi. Yabancı yatırımcılar, İmamoğlu’nun özgür kalma ihtimalini ve sürecin toparlanma sürecine etkisini değerlendirmeye aldı.

Serbest Bırakılma İhtimalleri ve Stratejiler

Avukatları, Anayasa Mahkemesi’ne “ölçüsüz tutukluluk” başvurusu yapacak; bu yolla AYM’nin hak ihlali kararı vermesi durumunda yerel mahkeme kararını iptal edebileceği öngörülüyor. İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yapılan itirazın da kısa sürede görüşülmesi bekleniyor. Siyasi kanallar ve toplumsal baskı, mahkemenin karar sürecini dolaylı yoldan etkileyebilir.

Önümüzdeki haftalarda mahkeme ara kararlarını ve bilirkişi raporlarını açıklayacak. İmamoğlu’nun savunma stratejisi, tanık dinlemeleri ve mali raporların ayrıntılı incelenmesiyle şekillenecek. Uzun vadede, 2028 seçimleri öncesi siyasi konumunun netleşmesi için serbest kalma kararı kritik bir dönemeç olacak. Kamuoyu, adil yargılanma ve hukukun üstünlüğü beklentisiyle gelişmeleri yakından takip ediyor.