Son Dakika Tokat Haberler İpek Elif Atayman’dan AYM’ye ikinci başvuru: “Kopyala-yapıştır adalet” tepkisi

İpek Elif Atayman’dan AYM’ye ikinci başvuru: “Kopyala-yapıştır adalet” tepkisi

Haber Merkezi
Haber Merkezi Editör
Yayınlanma
Güncellenme
İpek Elif Atayman’dan AYM’ye ikinci başvuru: “Kopyala-yapıştır adalet” tepkisi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik soruşturma kapsamında 5 aydır tutuklu bulunan eski Medya A.Ş. Genel Müdürü İpek Elif Atayman, ikinci kez Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Avukatları, tutukluluk itirazının dosya tarihine bakılmadan reddedildiğini, bu durumun adil yargılanma hakkı, kişi özgürlüğü ve masumiyet karinesini ihlal ettiğini savundu. Atayman ise “Kopyala-yapıştır adalet mi bu?” diyerek tepkisini dile getirdi.

İpek Elif Atayman’dan AYM’ye ikinci başvuru

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 19 Mart 2025’ten bu yana tutuklu bulunan eski Medya A.Ş. Genel Müdürü İpek Elif Atayman, ikinci kez Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. Atayman’ın avukatları, müvekkillerinin tutukluluk sürecinde ciddi hak ihlallerine uğradığını belirterek dosyanın yeniden incelenmesini talep etti.

İtiraz reddedildi, AYM yolu açıldı

Atayman’ın avukatları, 12 Haziran 2025’te yaptıkları tutukluluğa itiraz başvurusunun, daha önce kesinleşmiş bir karara yapılmış gibi değerlendirilip incelenmeden reddedildiğini açıkladı. Bu durumun, adil yargılanma hakkı, kişi özgürlüğü ve güvenliği, gerekçeli karar hakkı ve hak arama özgürlüğünü ihlal ettiğini savunan avukatlar, AYM’den özgürlükçü bir karar beklediklerini ifade etti.

Başvuru dilekçesinde, Atayman’ın “Kararlar önceden mi belli, formaliteden mi hâkim karşısına çıkıyorum? ‘Kopyala-yapıştır adalet’ mi bu?..” sözleri dikkat çekti.

Avukatlardan tepki: “Yargı notere dönüşemez”

Atayman’ın avukatları Faik Eren Kaptan ve Mehmet Ümit Erdem, yaptıkları ortak açıklamada, İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliğinin dosya tarihine bakmadan karar verdiğini, 33. Asliye Ceza Mahkemesi’nin ise bu hatayı görmeden kararı onayladığını belirtti.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
İpek Elif Atayman’ın yaptığı tutukluluk itirazı, dosya tarihine bakılmadan değerlendirilmiş ve önceden kesinleşmiş bir karara yapılmış gibi reddedilmiştir. 33. Asliye Ceza Mahkemesi’nin bu hatayı görmeden kararı onaylaması, yargısal denetimi noter tasdik işlemine indirgemektedir. Bu sadece müvekkilimiz için değil, tüm yurttaşların adil yargılanma hakkı açısından ciddi bir tehdittir.”

AYM’den beklenti

Avukatlar, AYM’den beklentilerini “Atayman’ın özgürlük ve güvenlik hakkını, adil yargılanma ilkesini ve masumiyet karinesini koruyacak özgürlükçü bir karar verilmesi” şeklinde özetledi. Hukukçular, bu başvurunun yalnızca bir kişinin değil, toplumun tüm fertlerinin temel haklarını ilgilendirdiğini vurguladı.

Hak ihlali iddiaları

Atayman’ın ikinci başvurusunda öne çıkan hak ihlali iddiaları şu şekilde sıralandı:

  • Adil yargılanma hakkı: İtiraz başvurusunun incelenmeden reddedilmesi.

  • Kişi özgürlüğü ve güvenliği: Tutukluluk sürecinin keyfi şekilde uzatılması.

  • Masumiyet karinesi: Hakkında kesinleşmiş bir hüküm olmadan suçlu muamelesi yapılması.

  • Hak arama özgürlüğü: Mahkemelerin, usul ve tarih denetimi yapmadan karar vermesi.

  • Gerekçeli karar hakkı: Ret kararlarının yeterli ve ikna edici bir gerekçeye dayanmaması.

Kamuoyunda yankı

İpek Elif Atayman davası, İBB’ye yönelik soruşturma kapsamında uzun süredir kamuoyunun gündeminde yer alıyor. Özellikle “adil yargılanma hakkı” tartışmaları üzerinden yoğun eleştiriler gündeme gelmiş durumda. Hukuk çevreleri, davanın benzer durumlarla karşı karşıya kalan çok sayıda sanık ve tutuklu açısından emsal niteliği taşıyabileceğini belirtiyor.

“Adaletin sağlanması gerekir”

Sivil toplum kuruluşları ve hukuk örgütleri de süreci yakından takip ediyor. Kadın hakları örgütlerinden bazıları, Atayman’ın uzun süre tutuklu kalmasının “yargı pratiğinde caydırıcı bir yöntem” olarak kullanılmaması gerektiğini dile getirdi. Hukukçular, AYM’nin bu başvuruda alacağı kararın, gelecekte benzer durumlar için yol gösterici olacağı görüşünde birleşiyor.

Sonraki süreç

AYM’nin Atayman’ın ikinci başvurusunu ne zaman görüşeceği henüz netleşmedi. Ancak hukukçular, başvurunun içeriğinde belirtilen ihlal iddialarının ciddi anayasal hak tartışmaları barındırdığını ve kısa sürede gündeme alınabileceğini belirtiyor.

Atayman’ın AYM’ye yaptığı bu ikinci başvuru, yalnızca kendi özgürlüğünü değil, Türkiye’de yargı bağımsızlığı, adil yargılama standartları ve vatandaşların temel haklarının korunmasını da ilgilendiren kritik bir süreç olarak değerlendiriliyor.