Doç. Dr. Şuayip Birinci, Sağlık Bakanlığı'nda strateji ve dijital dönüşüm projelerinde lider rolüyle öne çıkıyor. Rize doğumlu ve e-Nabız, Hayat Eve Sığar uygulaması gibi kritik projelerde yer alırken, aynı zamanda dijital sağlık alanındaki yapay zeka yarışmalarına öncülük ediyor. Mücahit Birinci’nin akrabalık durumu ise resmi bir bilgi olmamasına rağmen hemşehri olmasıyla belirtiliyor.
Doç. Dr. Şuayip Birinci: Sağlık Politikalarının Mimarı ve Dijital Sağlıkta Güç Evresi
Sağlık Bakanlığı'nda kritik görevler üstlenen Doç. Dr. Şuayip Birinci, günümüz Türkiye'nin sağlık politikalarının şekillenmesinde belirleyici bir figür olarak öne çıkıyor. 1970'lerin ortasında Rize'nin bereketli topraklarında doğmuş, hayatının büyük bir bölümünü Türkiye'nin farklı şehirlerinde ve sağlık kurumlarında geçirmiş, başarılı bir kariyeriyle adını duyurmuş bu yönetici, hem bilimsel çalışmalarına hem de uygulama odaklı projelerine imza atmış durumda. Özellikle dijital sağlık alanındaki başarıları ve sağlık sisteminin dönüşümünde oynadığı rol, onu sadece bir bakan yardımcısı değil, aynı zamanda Türkiye'nin geleceğine yön veren bir vizyoner haline getiriyor.
Rize’nin kasabaları ve Trabzon’un mahalleleri arasında büyümüş, çocukluğu bu iki şehir arasında geçiren Birinci’nin eğitim yolculuğu, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin kapısından geçişiyle şekillenmeye başlamış. Tıp eğitiminin getirdiği sorumluluk bilinciyle, insan sağlığına hizmet etme arzusu, onun kariyerine yön vermiştir. Ancak, tıbbi bilgi birikimini tıp alanında geliştirmesi, onu sadece bir hekim olmaktan öteye taşıyan bir adım olmuş. Başarılı bir akademisyen olarak, liderlik ve küresel girişimcilik gibi alanlarda da uzmanlaşmış, sağlık kurumu yönetimi ve sistemleri konusunda derinlemesine bilgi edinmiş. Doktora unvanını alarak, akademik kariyerine bir yenilik daha katmış ve “doçent” unvanını alarak bilimsel çalışmalarına devam etme imkanı bulmuştur.
Kariyerinin başlarında, 1990'ların sonunda hekim olarak görev almaya başladığında, Türkiye’nin sağlık sistemiyle tanışmış. İlk olarak doğduğu şehirde ve ardından İstanbul’da çalışarak, ülkenin farklı bölgelerindeki sağlık ihtiyaçlarını görme fırsatı bulmuştur. Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde başhekim yardımcısı olarak görev yaparken, yönetim ve organizasyon konularında önemli deneyimler edinmiş. Daha sonra İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nde müdür yardımcısı olarak görev yaparak, sağlık hizmetlerinin koordinasyonuna ve etkinliğine katkıda bulunmuştur. Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu’nun İstanbul Anadolu Kuzey Bölgesi’ndeki yönetim kadrosuna geçişiyle birlikte, daha geniş bir perspektifle sağlık sisteminin yönetiminde yer almaya başlamıştır.
2010'ların ortasında Sağlık Bakanlığı merkez teşkilatında müsteşar yardımcılığı görevine getirildiğinde, kariyerinin zirvesine ulaşmış gibi görünüyordu. Yaklaşık dört yıl boyunca bakanlık içinde strateji oluşturma, planlama, regülasyon ve koordinasyon gibi kritik alanlarda görev yapmış, Türkiye’nin sağlık politikalarının şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır. 2018 yazında bakan yardımcılığı koltuğuna oturduğunda ise, bu görevde bulunmaktadır ve bakanlık içinde stratejik kararların alınmasında yer almaya devam etmektedir.
Doç. Dr. Birinci’nin adının sıkça duyulmasının önemli bir nedeni ise, dijital dönüşümdeki rolüdür. Türkiye’de sağlık alanında dijital dönüşüm denildiğinde akla gelen ilk isimlerden biridir. e-Nabız projesinin hayata geçirilmesinde aktif rol oynamış ve bu projenin başarılı bir şekilde uygulanmasına katkıda bulunmuştur. Pandemi sürecinde milyonlarca kişinin kullandığı Hayat Eve Sığar uygulaması da onun yönettiği projelerden biridir. Teleradyoloji, ASOS ve EKiP gibi sistemlerde hem fikir hem uygulama aşamasında önemli görevler üstlenmiş, bu sistemlerin başarılı bir şekilde yaygınlaştırılmasına katkıda bulunmuştur.
Teknolojiye olan ilgisi, Teknofest’e katılımıyla da kendini göstermiştir. İcra kurulu üyesi olarak sağlıkta yapay zeka yarışmalarına öncülük etmiş ve bu yarışmaların düzenlenmesi ve başarılı bir şekilde sonuçlandırılmasına katkıda bulunmuştur. Türkiye Sağlık Politikaları Araştırma Vakfı (TÜSAP)’ın kurucuları arasında yer almış, bu vakfın çalışmalarına destek sağlamış ve sağlık alanındaki araştırmaların geliştirilmesine katkıda bulunmuştur. TÜRSAT yönetim kurulunda görev yaparken, İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi’nin yönetim kurulu başkanlığını yürütürken, bu merkezin bilimsel çalışmalarına ve araştırmalarına yön vermiştir. 2021’de HIMSS tarafından “dünyada sağlığın geleceğini şekillendiren en etkili 50 lider” listesine girmiş, bu da onun uluslararası alanda ne kadar tanındığını ve ne kadar başarılı olduğunu göstermektedir.
Doç. Dr. Birinci’nin özel hayatı ve ailesi hakkında ise kamuoyunun bilgisi sınırlıdır. Evli ve üç çocuğu olan Birinci, ailesiyle ilgili detayları paylaşmayı tercih etmemiştir. Bu durum, onun kariyerine ve görevine odaklanmış bir yönetici olduğunu gösterse de, bazı kişilerin merakını gidermeyi amaçlamıştır.
Mücahit Birinci ile kardeşi olan Mücahit Mehmet Birinci arasında herhangi bir kardeşlik bağı bulunmamaktadır. Hemşehri olarak yakın ilişkiler içinde olsalar da, bu durum resmi olarak doğrulanmamıştır. Bu konuyla ilgili kamuoyunda yansımalar olsa da, resmi kayıtlarda herhangi bir bestätirme bulunmamaktadır.
Sonuç olarak, Doç. Dr. Şuayip Birinci, Türkiye’nin sağlık politikalarının şekillenmesinde, dijital dönüşümde ve sağlık sisteminin etkinliğinin artırılmasında önemli bir rol oynamış, saygın bir yönetici olarak adını duyurmuş ve ülkenin geleceğine yön vermiş bir isimdir.